Daha önceki zamanlarda insanlarda tanımlanmamış yeni bir virüsün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır koronavirüs hastalığı (COVID-19).
Korona; ateş, öksürük ve daha ağır vakalarda ise zatürre gibi belirtilerle solunum yolu hastalığına neden olur. Bu önü alınmaz yeni tip koronavirüsten ellerinizi sık sık yıkayarak ve yüzünüze özellikle de gözlerinize dokunmaktan kaçınarak kendinizi koruyabilirsiniz.
Tüm uzmanların üzerlerinde birleştikleri en önemli korunma unsuru, bağışıklık sistemimizin güçlü olması hususudur.
İmmun sistem olarak da adı geçen bağışıklık sistemimiz, aslında bütün hastalıklara karşı vücüdumuzu savunan ordumuzun adıdır. Tüm viral hastalıklarla güçlü bir bağışıklık sistemine sahipseniz kolayca başa çıkabilecek dengeye sahiptir vücudumuz.
Özellikle akciğer ve solunum yollarımızı etkileyen koronavirüs, güçlü bağışıklık sistemi sayesinde kolayca atlatılabilecek bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır.
Şayet geçmişe dönük bir akciğer hastalığı hikayesine sahip değilseniz; bağışıklığı kuvvetli bir birey, 3-4 günlük yorucu bir dönemin ardından sağlığına kavuşmaktadır.
Evet evet yanlış duymadınız. D3 vitamini ile koronavirüsün akciğerlerde bağlandığı ACE2 adında bir Protein/enzim/reseptör bulunmaktadır.
İşte virüs, bu reseptöre bağlanıp hücre içine girerek hastalığa neden olmaktadır.
D3 vitamini tam da bu esnada devreye girip bu reseptörü bir anlamda bloke ediyor ve virüs de bağlanamıyor.
Dolayısıyla da akciğerimiz bu çok etkili ve ölümcül virüsten kendini korumuş oluyor.
Yapılan araştırmalara göre Beta glukan da immün sistem üzerinde oldukça etkili bir öneme sahip.
Özellikle hububatgiller tam anlamıyla birer beta glukan deposudurlar.
Bu soğuk kış günlerinde sık sık tercih etmemiz gereken kurufasulye, nohut, mercimek, bulgur ve prinç gibi hububatlar bağışıklık sistemimizi güçlendirdiği gibi bizleri de zinde ve sağlıklı bireyler kılmaktadır. Beta glukan ayrıca normal kan kolesterolü üzerindeki etkileri ile de tanınan bir besindir. Çeşitli faydalı bakteriler ve mantarlar da Beta glukan makımından zengindirler.
Probiyotikler de immün sistem yani bağışıklık sistemimiz için oldukça büyük önem arz etmektedir. Çeşitli hazır probiyotik ürünler eczanelerden temin edilebileceği gibi, doğal yollarla evimizde mayaladığımız yoğurtlar da çok zengin bir probiyotik kaynağıdır. Ayrıca kefir de probiyotik açısından çok zengin bir içecek olarak öne çıkmaktadır.
D3 vitaminini güneş ışınlarıyla vücudunuzda depolayabilirsiniz.
D3, önce karaciğere, oradan da böbreklere taşınır. Böbrekleriniz, vücuda giren D3 vitaminini anında D vitaminine çevirir. Vücudunuz, ihtiyacı olan D vitamininin yaklaşık olarak yüzde 90’ını güneş ışınlarını senteleyerek elde eder.
Günde 30 dakikalık doğrudan güneş ışığı, D3 vitaminini depolayabilmek için yeterlidir.
D3 vitamini, hayvan ürünlerinde de bol miktarda bulunur. Özellikle koyun ürünleri, D3 vitamini bakımından oldukça zengindir.
Yapılan tüm uyarıları büyük bir dikkatle takip ettiğinize eminiz. Bu önemli koronavirüs bağışıklık güçlendirici makalemizi de aynı önemli çağrıyla noktalamak istiyoruz: